Kapıdan içeri sokan yandı! Alerji coşturan çiçek de var, nefesi anında tıkıyor

Alerjik Bireyler İçin Ev Bitkileri Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Evlerdeki iç mekan bitkileri, sadece estetik güzellikleriyle değil hoş kokularıyla da rahatlatıcı bir etki yaratır. Ancak alerjik reaksiyonları olan kişiler için bazı bitkiler sorun yaratabilir. Sporlar, polenler, toz ve diğer partiküller hassas bünyeler üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. İşte evinizde bulundurmanız gerekmeyen bazı bitkiler.

Özellikle alerji mevsimlerinde, dışarıdaki polenlerin yanı sıra ev bitkilerinin yaydığı alerjenler de semptomları artırabilir. Bazı bitkiler çiçeklenme sırasında polen saçar veya yapraklarında toz biriktirir. Bu durum hapşırma, burun tıkanıklığı ve hatta astım krizlerine yol açabilir.

Eğrelti otları, iç mekanlara tropikal bir hava katar ancak spor üretir ve solunum yollarını tahriş edebilir. Alerjik reaksiyonları olanlar için eğrelti otları hapşırma, burun tıkanıklığı gibi belirtileri tetikleyebilir.

Afrika menekşeleri, çiçeklenme sırasında polen yayarak alerjik belirtilere sebep olabilir. Yapraklarındaki ince tüyler alerjenleri havaya taşır. Aynı şekilde kauçuk ağaçları da toz ve alerjenler içerebilir.

Ağlayan incir, zarif görünümüyle iç mekanlara şıklık katar ancak toz tutma özelliği nedeniyle alerjenleri havaya karıştırabilir. Genel olarak, çiçek açan bitkiler alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Alerji riskini en aza indirmek için polen üretmeyen ve toz tutma eğilimi az olan bitkiler tercih edilebilir.

Evde bulundurulan bitkileri nemli bir bezle silerek toz birikimini önleyebilirsiniz. Ayrıca alerjik reaksiyonları olanlar için yatak odasını alerjenlerden uzak tutmak önemlidir. Alerji riskini azaltmak için polen üretmeyen bitkiler tercih edilebilir.

Related Posts

Uzmanlardan diyaliz hastalarına ‘yazın doğru beslenme ve dengeli sıvı tüketimi’ uyarısı

Yaz aylarında diyaliz hastaları için en büyük tehdidin hatalı beslenme ve fazla sıvı alma olduğuna dikkati çeken uzmanlar, yüksek tansiyon ve kalp gibi çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmamak için dengeli ve doğru tüketim tavsiyesinde bulundu.

Kilo kaybı değil, ruhsal çöküş: Anoreksiya

Kilo kaybı değil, ruhsal çöküş: Anoreksiya

Şifalı olduğuna inanılıyor, turistlerden yoğun ilgi görüyor: Uzmanlardan ‘şifalı su’ uyarısı!

Trabzon’da yerli ve yabancı turistler, halk arasında ‘şifalı su’, ağızda bıraktığı acı tat nedeniyle ‘acı su’ olarak da adlandırılan mineralli suların bulunduğu kaynaklara rağbet gösteriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Fatma Gültekin, su kaynaklarının analizleri yapılmadan kullanılmasının riskli olduğunu belirterek, “Su içerisinde fazla bulunan iyonlar, ağır metaller, çevredeki insani faaliyetler sonucu suya karışan zararlı parametrelerden dolayı da sağlık açısından sakınca yaratabilir” dedi.

Sinsi ilerlediği için griple karıştırılabiliyor! Sessiz kalp krizinde 7 belirtiye dikkat

Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizinin 7 belirtisini açıkladı.

Sosyal hayatı mahveden hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Prof. Dr. Zeynep Ocak, “Balık kokusu sendromu sosyal hayatı bitiriyor, kişinin dışlanmasına ve yalnızlaşmasına neden oluyor” dedi.

Alzheimer’ın son perdesi: Hastalık evre evre nasıl ilerler?

Alzheimer’ın başlangıcı unutkanlık olabilir ama sonu çoğu zaman kendi adını, yüzünü, hayatını hatırlamamaktır. Bu bir bireysel çöküş değil, tüm ailenin sınavıdır. Erken evrede telefon kaybolur. Orta evrede evin yolu, geç evrede kaşık ne işe yarar o bile unutulur. Alzheimer, yalnızca bir hastalık değil, bakımda bir maratondur.