15 dakikalık güneş ışığından daha fazla D vitamini içeren 5 besin

D Vitamini Eksikliğini Doğal Kaynaklarla Gidermek Mümkün!

D vitamini, kemik sağlığı, bağışıklık sistemi ve ruh hali üzerinde kritik bir rol oynayan temel bir vitamindir. Vücudumuz güneş ışığına maruz kaldığında doğal olarak D vitamini üretir, ancak kış aylarında veya güneşe sınırlı erişimi olan kişiler için ek kaynaklara ihtiyaç duyulabilir.

Beslenme uzmanı Melissa Chen, dünya çapında yaklaşık 1 milyar insanın D vitamini eksikliği yaşadığını belirtiyor ve güneş ışığının verdiği kadar D vitamini verebilen besinleri sıraladı.

1. Yağlı Balık: Doğal D Vitamini Deposu

Somon, alabalık ve uskumru gibi yağlı balıklar, en güçlü doğal D vitamini kaynakları arasında yer alır. 85 gram somon balığı, günlük ihtiyacın %90’ına kadar D vitamini sağlayabilir. Gökkuşağı alabalığı, porsiyon başına 16,2 mcg ile daha yüksek bir miktar sunar.

Endokrinolog James Wilson, haftada iki kez yağlı balık tüketmenin D vitamini seviyelerini korumaya yardımcı olduğunu belirtiyor. Ayrıca omega-3 yağ asitleri, ek anti-inflamatuar faydalar sunarak bağışıklık sistemini destekliyor.

2. Balık Ciğeri: Küçük Bir Kaşıkla Büyük Etki

Balık tüketmeyi sevmeyenler için morina balığı karaciğeri, güçlü bir alternatif olabilir. Sadece 1 yemek kaşığı, günlük D vitamini ihtiyacının %170’ini karşılayabilir.

3. Yumurta Sarısı: Uygun Fiyatlı Seçenek

Yumurta, düşük D vitamini içeriğine sahip olsa da uygun fiyatlı ve erişilebilir bir kaynak olarak öne çıkıyor. Serbest gezen tavukların yumurtaları, daha fazla güneş ışığı aldıkları için normal yumurtalara göre daha yüksek D vitamini seviyelerine sahiptir.

4. UV Işınlarına Maruz Kalan Mantarlar

Mantarlar, ultraviyole ışınlarına maruz kaldığında D2 vitamini üretme kapasitesine sahiptir. Yarım porsiyon mantar, 9,2 mcg D vitamini sağlayabilir. Portobello mantarı, 85 gram başına 8 mcg D vitamini içerir.

Beslenme uzmanı Emma Rodriguez, mantarların vejetaryenler ve veganlar için en az değer verilen D vitamini kaynaklarından biri olduğunu belirtiyor. “Mantarlar, küçük güneş pilleri gibi ışık enerjisini bu temel vitamine dönüştürüyor” diyor.

5. Konserve Balık: Pratik ve Besleyici

Konserve sardalya 1,2 mcg D vitamini içerirken, konserve ton balığı da iyi bir seçenek olabilir.

D vitamini eksikliğini önlemek için beslenmenize bu güçlü kaynakları ekleyerek sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Güneş ışığına erişiminiz sınırlı olsa bile, doğru besinlerle vücudunuzun ihtiyacını karşılamak mümkün!

Related Posts

Uzmanlardan diyaliz hastalarına ‘yazın doğru beslenme ve dengeli sıvı tüketimi’ uyarısı

Yaz aylarında diyaliz hastaları için en büyük tehdidin hatalı beslenme ve fazla sıvı alma olduğuna dikkati çeken uzmanlar, yüksek tansiyon ve kalp gibi çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmamak için dengeli ve doğru tüketim tavsiyesinde bulundu.

Kilo kaybı değil, ruhsal çöküş: Anoreksiya

Kilo kaybı değil, ruhsal çöküş: Anoreksiya

Şifalı olduğuna inanılıyor, turistlerden yoğun ilgi görüyor: Uzmanlardan ‘şifalı su’ uyarısı!

Trabzon’da yerli ve yabancı turistler, halk arasında ‘şifalı su’, ağızda bıraktığı acı tat nedeniyle ‘acı su’ olarak da adlandırılan mineralli suların bulunduğu kaynaklara rağbet gösteriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Fatma Gültekin, su kaynaklarının analizleri yapılmadan kullanılmasının riskli olduğunu belirterek, “Su içerisinde fazla bulunan iyonlar, ağır metaller, çevredeki insani faaliyetler sonucu suya karışan zararlı parametrelerden dolayı da sağlık açısından sakınca yaratabilir” dedi.

Sinsi ilerlediği için griple karıştırılabiliyor! Sessiz kalp krizinde 7 belirtiye dikkat

Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizinin 7 belirtisini açıkladı.

Sosyal hayatı mahveden hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Prof. Dr. Zeynep Ocak, “Balık kokusu sendromu sosyal hayatı bitiriyor, kişinin dışlanmasına ve yalnızlaşmasına neden oluyor” dedi.

Alzheimer’ın son perdesi: Hastalık evre evre nasıl ilerler?

Alzheimer’ın başlangıcı unutkanlık olabilir ama sonu çoğu zaman kendi adını, yüzünü, hayatını hatırlamamaktır. Bu bir bireysel çöküş değil, tüm ailenin sınavıdır. Erken evrede telefon kaybolur. Orta evrede evin yolu, geç evrede kaşık ne işe yarar o bile unutulur. Alzheimer, yalnızca bir hastalık değil, bakımda bir maratondur.