Van’da etkili olan kar yağışı havzaya can suyu oldu


VAN’da etkili olan kar yağışı, kuralıktan etkilenen başta Van Gölü olmak üzere tüm havzaya can suyu oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden (YYÜ) Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “2023’ün son ayları ile 2024’ün ilk aylarında havzanın almış olduğu yağışı, olumlu olarak görüyoruz. Ancak özellikle göl kıyısında gölün hala çekilmekte olduğunu görüyoruz. Çünkü şu an göl sadece düşen yağışlarla besleniyor ve bir miktarı da yüzey akışı ile gelen sulardan besleniyor. Havzaya düşen yağışın olumlu etkisini gölde hemen görme şansımız yok” dedi.

Van ve çevresinde son aylarda etkili olan kar yağışı ve yüksek kesimlerde kar kalınlığının 1,5 metreyi bulması, içme, sulama ve tarımsal arazileri için can suyu oldu. Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, yağışlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nın özellikle son 25 yıldır büyük ölçüde değiştiğini söyledi. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, geçmişte havzaya düşen yağışların ekim-kasım aylarında başladığını, kış ayları boyunca da şiddetini arttırarak devam ettiğini ancak son yıllarda yağış yapısının kış ve ilkbahar mevsimlerine kaydığını belirtti.

‘GÖLÜN HALA ÇEKİLMEKTE OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’

Son 3-4 yıldır havzada küresel ısınmanın etkilerini görüldüğünü belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, başta Van Gölü olmak üzere havzadaki birçok gölette alan kaybı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Hatta bir kısmı maalesef kurudu. Ancak 2023’ün son ayları ile 2024’ün ilk aylarında havzanın almış olduğu yağışı, son birkaç yılı dikkate aldığımızda olumlu olarak görüyoruz. Bu yağış, havza için pozitif bir durum. Bu yağışlar ile havza büyük ölçüde yağış aldı ve bu da muhtemelen havzadaki göllerin hızlıca alan kaybetmesini belli ölçüde azaltacak. Ancak özellikle göl kıyısında gölün hala çekilmekte olduğunu görüyoruz. Bu tabii insanları yanıltmasın. Çünkü şu an göl sadece düşen yağışlarla besleniyor ve bir miktarı da yüzey akışı ile gelen sulardan besleniyor. Havzaya düşen yağışın yaklaşık yüzde 30’u, gölü alttan besliyor. Dolayısıyla göldeki seviye iyileşmelerini aylar boyunca göreceğiz. Hatta 1-2 yıl sonrasına bile yansımaları olacak. Havzaya düşen yağışın olumlu etkisini gölde hemen görme şansımız yok. Bu biraz zaman alır” dedi.

Bu yılki yağışların yüzleri güldüreceğini aktaran Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışlar ile havzanın ihtiyaç duyduğu suyun büyük ölçüde karşılanacağını düşünüyorum. Doğru yönettiğimiz sürece. Barajları, göletleri doğru yönettiğimiz sürece bu yıl havzanın içme ve kullanma suyu noktasında çok ciddi bir sorun yaşanmayacağını, özellikle tarımla uğraşan insanların yüzünü güleceği bir yıl olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.

‘ÇIĞLARIN DÜŞTÜĞÜ SEZON FARKLILAŞACAK’

Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “İklim değişikliği, beraberinde birtakım sonuçlar da getirdi. Dünyadaki ortalama sıcaklıktaki artış, Van Gölü Havzası’nda da kendini gösterdi. Van Gölü kapalı bir havza. Havzanın çevresi de yüksek dağlık alanlarla kaplı. Van Gölü, 1700 metre düzeyinde ama çevresinde 3 bin 3 bin 500 metre yükseklikte dağlık zirveler var, sıradağlar şeklinde. Bu neyi beraberinde getirdi? Yağışın düşmesi için havadaki su buharının yoğuşmasına ihtiyaç var. Su buharının yoğuşması için yüksek dağlık alanlar, bunun için en ideal yerler. Havzaya yağmur şeklinde düşen o yağış, aslında dağlık alanlara kar şeklinde düştü. Kar şeklinde düşen yağış beraberinde birtakım sorunlar da getiriyor. Kar özellikle bahar aylarında sıcakların artması ile eğim doğrultusunda iniyor ve ‘çığ’ dediğimiz olay meydana geliyor. Ama geçmişe göre, bir farklılık var. O da şu; eskiden şubatın sonları ve mart ayı içerisinde sıklıkla yaşadığımız çığ olayları, küresel ısınma ile nerdeyse ocak ve şubat ayının başlarına kaydı. Bu da bize şunu gösteriyor; yaz ayları uzuyor, kış ayları da gittikçe daralıyor. Dolayısıyla bu da beraberinde geçmişte çığların düştüğü o sezonun farklılaşacağını gösteriyor” dedi.

İnci kefallerinin göç yolculuğuna ilişkin de Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Havzaya düşen yağışlar sadece içme ve kullanma suyu yeterliliği anlamında katkı sunmayacak. Aynı zamanda özellikle bahar aylarında inci kefalinin tatlı sulara ulaşabilme imkanını da arttıracak. Dolayısıyla havzaya düşen her bir yağış, onların bu yolculuklarını çok daha kolay gerçekleştirmelerini sağlayacak” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir