Roma’da 5 gün geçirdik. Beklediğimiz gibi turist kalabalıkları yaza göre daha azdı. Yine de müze girişlerinde iki, hatta üç saat kuyrukta beklediğimiz oldu.
İlk iki gün bacaklar isyan edecek olsa da sonraki günler daha kolaydı. Bunda yürüyüş rotalarına yerleştirdiğimiz gelato (dondurma) ve ünlü İtalyan tatlısı tiramisu duraklarının etkisi büyüktü… Pizza ve pasta (makarna) molalarıysa ana duraklarımızdı… Argentina ve Venezia meydanları hareket noktalarımız oldu.
1’inci gün 14 bin 879 adım
Pantheon’dan çıktık yola
Roma’da ilk gün plan yapmadan Argentina durağında tramvaydan inip (bilet 1,5 euro,
100 dakika geçerli) ilk adımlarımızı atıyoruz. Tabela MS 118’de pagan tapınağı olarak inşa edilmiş Pantheon’u işaret ediyor, kalabalık o yöne akıyor. Dev yapının girişinde bilet kuyruğu var (5 euro). Ortasında içeriye ışık girmesine olanak veren bir delik olan dev kubbe günümüzün mimarlarını bile şaşırtıyor.
Trevi Çeşmesi
Karşısındaki Venchi’de Roma dondurmasıyla mola veriyoruz. Sonra da adımlarımızı Aşk Çeşmesi olarak bilinen Trevi Çeşmesi’ne yöneltiyoruz. Üç sokağın kesiştiği noktadaki dev çeşmenin havuzuna dilek paramızı atabilmek için kalabalığı yarmamız gerekiyor.
Yürümeye devam… Heykellerle süslü çeşmeleriyle ünlü Navona Meydanı’ndayız. Turistler Bernini’nin yapıtı olan Dört Nehir Çeşmesi’nin çevresinde kümelenmiş… Meydanın yakınındaki turistik restoranda pastayla (makarna 12 euro) günü noktalıyoruz.
2’nci gün 24 bin 30 adım
Kolezyum şehrin simgesi
Günü, Kolezyum ve Roma Forumu’na ayırdık. İkisi tek biletle (17 euro) geziliyor. İki saat bekleyişten sonra Kolezyum’a giriyoruz. 80 bin kişilik dev yapının tarihi MS 70’lere uzanıyor. Roma imparatorları burada halk için gladyatör dövüşleri, savaş canlandırmaları, vahşi hayvanlarla av sahneleri düzenliyormuş.
Yorucu turun ardından yakındaki Semplice Cafe’de bu kez lazanya deniyoruz. Bu enerjiyle eski Roma Sarayı kalıntılarının olduğu Paletino Tepesi’ne tırmanıyoruz; Roma’nın kurulduğu yere. Buraya kadar gitmişken önümüzdeki Vittorio Emanuele Anıtı’nın terasında güneşi batırmalı. İtalya’nın ilk kralı Vittorio Emanuele onuruna yapılan dev anıtın tanrıçalar terasına yükselmek için asansöre 3 euro ödüyoruz.
Ve akşam yemeği… Sokaklarına serpiştirilmiş ‘trattorialar’ıyla (restoran) ünlü Trastevere semtinde; içeceklerle birlikte kişi başı 20 euro.
3’üncü gün 18 bin 366 adım
Devlet içinde devletçik
Trastevere’den belediye midibüsü, 15 dakikada (bilet 1,5 euro) bizi Vatikan’a götürüyor. Katolik Hıristiyanların kutsal merkezi Vatikan bağımsız bir devlet. Planımızda dünyanın en büyük kilisesi Aziz Petrus (San Pietro) Bazilikası’nı gezmek var. Ama o gün uluslararası bir toplantı olduğu için ziyarete kapalı. Ancak pazar günleri kapalı olan Vatikan Müzesi (bilet 17 euro) ayın son pazar günü olduğu için açık, üstelik ücretsiz. Kalabalığın akıntısına kapılıp Antik Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarına ait kıymetli objelerin yer aldığı galerilere sürükleniyoruz… Vatikan Müzesi’nde tur Sistina Şapeli ile görkemli bir final yapıyor. Herkesin gözü tavanda ‘Âdem’in Yaratılışı’nı izliyor. Şapelde fotoğraf çekmek yasak ama herkes Michelangelo’nun bu ünlü freskini cep telefonlarına kaydetmek için gizli ataklar yapıyor.
Tur sonrası molamızı 8 euro’luk panino’larla (sandviç) lezzetlendiriyoruz. Ve bir saatlik yürüyüşle Piazza di Spagna’dayız. 300 yıllık İspanyol Merdivenleri Romalılar ve turistlerin buluşma noktası. Hemen yakında tiramisuyla ünlü pastane Pompi var. Porsiyonu 5 euro.
4’üncü gün 18 bin 813 adım
Sanatla dolu bir gün
Geziye Capitolini Müzesi’nde başlıyoruz. Dünyanın halka açık ilk müzelerini Michelangelo tasarlamış. Yeraltı tünelleriyle bağlanmış üç binada antikçağ ve ortaçağdan resim ve heykeller var. Ayrıca iki ayrı salonda filozoflar ve imparatorların büstleri sıralanmış.
Borghese Galerisi
İkinci sanat maratonu öncesi Argentina Meydanı’nda taglio (dilim) pizza atıştırıyoruz (3 kişi 13 euro). Popolo (Halk) Meydanı’na yakın bir yerde otobüsten inip ünlü Villa Borghese’yi adımlamaya başlıyoruz. Burası devasa yeşil bir alan. Park içindeki galeride (bilet 14 euro) Rönesans’ın ünlü heykeltıraşı Bernini’nin heykelleri, Caravaggio’nun tabloları var.
Aziz Petrus Bazilikası
5’inci gün 19 bin 240 adım
Bazilikaya dönüş
Vatikan’dayız. Rengârenk üniformalarıyla Vatikan askerleri bu minik devletin kapılarında nöbet tutuyor. Son gün Aziz Petrus (San Pietro) Bazilikası’nı gezeceğiz. Rönesans döneminin bu görkemli yapısı Bramante, Rafaello, Michelangelo, Bernini ve Maderno gibi ünlü mimar ve sanatçıların katkısıyla inşa edilmiş. Duvarları ve tavanındaki freskler, heykellerle paha biçilmez bir sanat galerisi gibi… Bazilikaya giriş ücretsiz, 136 metre yüksekliğindeki kubbeye çıkmak biletli (8-10 euro) .
Vatikan’dan sonra kent merkezindeki alışveriş caddesi Via del Corso’da Roma havasını koklayarak turumuzu tamamlıyoruz.