14 Mayıs seçimlerinde Yeşil Sol Parti’nin Ankara 1. Bölge’den milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Emirali Türkmen, seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Praksis’e konuşan Türkmen, “İttifak bileşenlerinin de, belki TİP dışında, seçimi bir yenilgi olarak gördüğünü söyleyebilir miyiz? Sana nasıl görünüyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İçinden geçtiğimiz sürece bakınca ‘bu seçimde yenildik veya başarısız olduk’ demek yeterli değil. Partimiz bu yönde hedeflediği sonuçları elde edemedi. Biz müştereklerimizi genişletemedik. Doğal olarak otoriter rejim güçlenince Türkiye’de tek adam rejimi, bu seçimlerde iktidar bloğu karşısındaki muhalefetin farklı toplumsal kesimler arasındaki asgari ortaklaşma zemininin oluşmamasını, uzun süredir keşfettikleri yıkıcı siyaset söylemi üzerinden kendi iktidarını sürdürmede bir yöntem olarak kullanmakta. Karşıtlık yaratmak için özel politikalar yürüten sağ-popülist, tekçi, ırkçı, cinsiyetçi, otoriter iktidar süreçlerine karşı çoğulculuğu ortaklaştırarak yaygınlaştırmak önemliydi. Bunu hem emek özgürlük ittifakını oluşturan bileşenlere anlatmakta hem de genel sol ve demokratik kamuoyuna anlatma ve söz kurma konusunda yeterince mahir olamadık.
Siyaset insanların kendi geleceklerine sahip çıkma duygusu ve deneyimidir. Bu sürecin en büyük kötülüğü; halkın siyasetten tamamen soyutlandığı, siyasetin kriminal bir hale getirildiği, ‘aman örgütlenmeyelim, sokağa çıkmayalım’ şeklinde bir hak arama ve mücadele pratiğini dışta bırakan siyasal-toplumsal aklı güçlendirmesidir.
Umut bilinmeyen ve bilinmeyecek olanın kucaklanmasıdır. Bütün toplumsal ve siyasal muhalif kesimler Türkiye’nin bu siyasal krizden çıkması için, umudu büyütecek ve topluma güven verecek bir demokrasi, barış ve adalet mücadelesi, insanların kendilerini içinde hissedecekleri, var edebilecekleri bir demokrasi hamlesi bu otoriter, baskıcı rejimin önünü kesebilir.”
RÖPORTAJIN TAMAMI